Tarihçe

Tarihçe

BİR GÜNDE 5000 YIL için tıklayınız...


Kentin bitek çevresinin bir göstergesi olan en erken bulgular, günümüzden 8 milyon yıl öncesinde yaşamış "At, Fil ve Gergedan" fosilleri bulunan, Tokmacık yöresiyle başlar. Daha sonra yakın çevredeki Neolitik Dönem (İ.Ö. 6 Bin) yerleşimleriyle devam eder. Kentin kuruluş tarihi ise İ.Ö. 3. Yüzyılda Helenistik krallıklardan Seleukid hanedanıyla başlar. İskenderin ölümünden sonra Anadolu'da devam eden paylaşım kavgalarının sonunda,Psidia Bölgesi I. Seleukos Nikator'un eline geçer. Helenistik dönemin özelliği olan fethedilen yerlerde,bölgedeki yerli halk üzerinde egemenlik kurmak için,stratejik yerlerde tahkimli kentler kurulur,yada kurulu olanlar tahkim edilirdi. Antiocheia kenti de,İ.Ö. 275 Tarihinde I.Antiokhos Soter'in ,kurulu kenti tahkim ettikten sonra dedesi ve kendinin adı olan Antiochos'u kente vermesinden sonra tarih sahnesine çıkar. Ancak kentin yakınındaki Men Kutsal Alanı buluntularının İ.Ö. 4. yüzyıla dek ulaşmış olması bölgede bir Klasik dönem kültürünün de olduğunu gösterir.

İ.Ö. 2 yüzyıldan itibaren,Avrupanın en güçlü devleti haline gelen Roma İmparatorluğu,doğuya doğru ilerleyerek,Anadolu'ya girer. Trakya'dan başlayan fetih,Çanakkale Boğazı üzerinden,Magnesia, Psidia ve Frigya'ya dek uzanır. Bu dönemde bölge Bergama Krallığı egemenliğinde kalır,ta ki İ.Ö. 133 yılında ölen Bergama Kralı III. Attalos vasiyetiyle ,içinde Pisidia da olan, egemenliği altındaki tüm toprakları Romaya bırakıncaya kadar.

Kent, en parlak dönemini Roma egemenliğinde yaşar,bu dönemde yoğun imar faaliyetleri görülür. Augustus döneminde (İ.Ö 27-İ.S. 14) Psidia Bölgesinde 8 koloni kurulmuş ancak ,konumu nedeniyle yalnızca Antiochia'ya " COLONIA CAESAREİA " , yani Sezar'ın şehri ünvanı verilmiştir. Yine bu dönemde kent,hakim olduğu Psidia Bölgesinde, başkent konumuna yükselen önemli bir Roma kolonisi haline gelmiştir.

Kent,imarı sırasında,aynı Roma kentinde olduğu gibi 7 tepe üzerinde kurulmuş 7 mahalleye bölünmüştür. İ.S 3. Yüzyıl sonlarına dek resmi dil latincedir. Bugün kenti gezerken görebileceğimiz yapıların büyük bir kısmı da, Roma Döneminde bu yoğun imar faaliyetlerinden günümüze ulaşabilenlerdir.

Kentin önemini fark eden Aziz Paulus ,İ.S. 46 ve 62 yılları arasında Antiocheia'ya üç kez gelerek,Hristiyanlığın temellerini burada atmış ve dünyaya buradan yaymaya başlamıştır. Özellikle İ.S. 4. Yüzyılın başlarında Hristiyanlığın serbest bırakılmasıyla Bizans döneminde de önemini dini bir merkez olarak sürdürmüştür. 

İ.S. 8. Yüzyılda başlayan Arap akınları ve haçlı savaşlarıyla harabeye dönen Kent ,yavaş yavaş tarih sahnesinden çekilmeye başlamıştır. Ancak ,1176 yılında Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan'ın Bizans ordusunu yendiği ve Yalvaç yakınlarında yapılan Myriakephalon Savaşından sonra bölgeye yerleşen Türkler, kente, eski kültürel merkez özelliğini yeniden kazandırmışlardır.

Anadolu'nun bu bölgelerine kadar yayılan Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun 1300 yıllarında Moğolların istilasına uğrayarak parçalanmasından sonra ortaya birçok beylikler çıkmıştır.Bu beylikler arasında bulunan Hamitoğlu beyliğine katılan Yalvaç o tarihte beyliğin önemli bir merkezi olmuştur.Ancak Anadolu'ya yerleşen Osmanogulları ayni tarihte gelişmeye başladığından 1400 yıllarında Osmanlı İmparatorluğuna katılmıştır.

Osmanlılar döneminde tüm Anadolu'da uygarlık üst düzeyde olduğundan Yalvaç'ta bu dönemde inşa edilen cami, han, hamam, ve sivil mimari örneklerine bugünde rastlamak mümkündür.Bundan sonra Isparta ve çevresi ile birlikte Hamit Sancağı adı ile Konya'ya, daha sonra Isparta Sancağı vasıtasıyla Bursa'ya, 1840 yılında kaza haline geldikten sonra yeniden Konya'ya bağlanmıştır.

1864 yılında ilçede Belediye Teşkilatı kurulmuştur.Yalvaç Cumhuriyetin ilanından sonra Isparta'ya bağlanmış ve her geçen gün gelişerek bugün Göller Bölgesinin önemli merkezlerinden biri olma özelliğini korumaktadır.

Günümüzde özellikle kültür, turizm, tarım ve el sanatları (dericilik, keçecilik, halıcılık) yönünden önemli bir potansiyele sahiptir.Yalvaç "Resul" yol gösterici manasına gelmektedir.Selçuklular döneminde buraya yerleşen Oğuz oymaklarından ilki Yalvaçlar olduğu için kente bu isim verilmiştir.


     

Görseller