YALVAÇ MÜZESİ
Yaklaşık 150 yıl boyunca arkeolojik araştırmaların ilgi odağı haline gelen Pisidia Antiokheia’da süren araştırmalar,daha 1900’lü yılarda Yalvaç’ta bir müze kurulması gereğini ortaya çıkarmıştır.
Amerikalıların sürdürdüğü kazılar sırasında ortaya çıkan eserler kazı sezonu bitiminde Yalvaç’taki lise binasına taşınmış,daha sonra 1947 yılında kazılar bitmiş olmasına rağmen Yalvaç ve civar köylerden gelmeye devam eden eserler için bir depo yapılmıştır.
Bir süre Yalvaç Kütüphanesi’nde sergilenen eserlerin ortaya çıkardığı müze ihtiyacı Yalvaç’ta teşhire uygun bir bina yapılmasıyla sonuçlanmış ve 1963 yılında inşasına başlanan bina 1966 yılından beri hizmete sunulmuştur.
Bir Prehistorya galerisi, bir klasik salon, bir etnografik salon , revak altı sergisi ve bahçeden ibaret olan müze Yalvaç’ın merkezindedir ve Pazartesi günleri dışında her gün 08.30-17.30 saatleri arasında ziyarete açıktır.
Giriş kapısının hemen solunda, Yalvaç’ın 17 km. güneybatısındaki Tokmacık Beldesi’nde ortaya çıkan fosil buluntuları sergilenmektedir.Çok çeşitli memeli hayvanlara ait fosiller, 7-8 milyon yıl önceki Geç Miyosen döneme aittir.
Sonraki vitrinlerde, Yalvaç ve çevresinde yapılan yüzey araştırmalarında bulunan ya da köylüler tarafından müzeye teslim edilen, İlk Tunç Çağı’na ait (İ.Ö. 3.-2. Bin)buluntular sergilenmektedir.Bu objeler arasında,Göller Yöresi’nin tipik özelliklerini gösteren pişmiş toprak kaplar, çeşitli taş aletler, baltalar ,ağırşaklar, mühürler ve heykelcikler bulunmaktadır.
Özellikle Anadolu’nun bolluk-bereket sembolü Anatanrıça’nın (Geç dönemlerdeki adıyla Kybele) pişmiş toprak heykelcikleri ve mermer keman biçimli idolleri, benzerlerinin en güzel örnekleridir.
Klasik Salon
Çoğunlukla Antiokheia ve Men Kutsal Alanı buluntularının sergilendiği salon, müzenin merkezi kısmını oluşturur. Büyük boyutlu mermer heykellere ait fragmanlar, portreler, kabartmalar Anadolu’nun Helenistik kültürle yoğrulmuş bu zengin Roma kolonisinin sanat anlayışındaki zenginliği yansıtmaktadır.
Klasik salonun vitrinlerinde ise, günlük kullanım kapları, süs eşyaları, koku şişeleri, terra-kotta ve bronz figürinler, mermer heykelcikler, Erken Hıristiyanlığın günümüze ulaşan haçları ve Men Kutsal Alanı’nda bulunan adak stellerinden oluşan zengin bir koleksiyon sergilenmektedir.
Etnografya salonu
XII. yüzyılda Yalvaç’a yerleşen Türk kültürünün en güzel örnekleri de bu salonda sergilenmektedir. Özellikle mükemmel ahşap işçiliğiyle, şömine, tavan, kapı, dolap kapaklarıyla Yalvaç Evi görülmeye değerdir.Vitrinlerde ise, günlük kullanım eşyaları, elbiseler, süs takıları, silahlar, Osmanlı sikkeleri ile nişanlar ve madalyalar bulunmaktadır.
Kazı ve araştırmalarla birlikte, müzenin gelişimi de sürmektedir. Daha şimdiden, depolardaki eserlerin sergilenebilmesi için daha geniş bir müze ihtiyacı doğmuş bulunmaktadır. Sikkeler, el yazmaları, silahlar, kabartmalar,heykel fragmanlarından oluşan geniş bir koleksiyon yapılacak tadilatlarla sergilenmeyi beklemektedir.
YALVAÇ MÜZESİ
Yaklaşık 150 yıl boyunca arkeolojik araştırmaların ilgi odağı haline gelen Pisidia Antiokheia’da süren araştırmalar,daha 1900’lü yılarda Yalvaç’ta bir müze kurulması gereğini ortaya çıkarmıştır.
Amerikalıların sürdürdüğü kazılar sırasında ortaya çıkan eserler kazı sezonu bitiminde Yalvaç’taki lise binasına taşınmış,daha sonra 1947 yılında kazılar bitmiş olmasına rağmen Yalvaç ve civar köylerden gelmeye devam eden eserler için bir depo yapılmıştır.
Bir süre Yalvaç Kütüphanesi’nde sergilenen eserlerin ortaya çıkardığı müze ihtiyacı Yalvaç’ta teşhire uygun bir bina yapılmasıyla sonuçlanmış ve 1963 yılında inşasına başlanan bina 1966 yılından beri hizmete sunulmuştur.
Bir Prehistorya galerisi, bir klasik salon, bir etnografik salon , revak altı sergisi ve bahçeden ibaret olan müze Yalvaç’ın merkezindedir ve Pazartesi günleri dışında her gün 08.30-17.30 saatleri arasında ziyarete açıktır.
Giriş kapısının hemen solunda, Yalvaç’ın 17 km. güneybatısındaki Tokmacık Beldesi’nde ortaya çıkan fosil buluntuları sergilenmektedir.Çok çeşitli memeli hayvanlara ait fosiller, 7-8 milyon yıl önceki Geç Miyosen döneme aittir.
Sonraki vitrinlerde, Yalvaç ve çevresinde yapılan yüzey araştırmalarında bulunan ya da köylüler tarafından müzeye teslim edilen, İlk Tunç Çağı’na ait (İ.Ö. 3.-2. Bin)buluntular sergilenmektedir.Bu objeler arasında,Göller Yöresi’nin tipik özelliklerini gösteren pişmiş toprak kaplar, çeşitli taş aletler, baltalar ,ağırşaklar, mühürler ve heykelcikler bulunmaktadır.
Özellikle Anadolu’nun bolluk-bereket sembolü Anatanrıça’nın (Geç dönemlerdeki adıyla Kybele) pişmiş toprak heykelcikleri ve mermer keman biçimli idolleri, benzerlerinin en güzel örnekleridir.
Klasik Salon
Çoğunlukla Antiokheia ve Men Kutsal Alanı buluntularının sergilendiği salon, müzenin merkezi kısmını oluşturur. Büyük boyutlu mermer heykellere ait fragmanlar, portreler, kabartmalar Anadolu’nun Helenistik kültürle yoğrulmuş bu zengin Roma kolonisinin sanat anlayışındaki zenginliği yansıtmaktadır.
Klasik salonun vitrinlerinde ise, günlük kullanım kapları, süs eşyaları, koku şişeleri, terra-kotta ve bronz figürinler, mermer heykelcikler, Erken Hıristiyanlığın günümüze ulaşan haçları ve Men Kutsal Alanı’nda bulunan adak stellerinden oluşan zengin bir koleksiyon sergilenmektedir.
Etnografya salonu
XII. yüzyılda Yalvaç’a yerleşen Türk kültürünün en güzel örnekleri de bu salonda sergilenmektedir. Özellikle mükemmel ahşap işçiliğiyle, şömine, tavan, kapı, dolap kapaklarıyla Yalvaç Evi görülmeye değerdir.Vitrinlerde ise, günlük kullanım eşyaları, elbiseler, süs takıları, silahlar, Osmanlı sikkeleri ile nişanlar ve madalyalar bulunmaktadır.
Kazı ve araştırmalarla birlikte, müzenin gelişimi de sürmektedir. Daha şimdiden, depolardaki eserlerin sergilenebilmesi için daha geniş bir müze ihtiyacı doğmuş bulunmaktadır. Sikkeler, el yazmaları, silahlar, kabartmalar,heykel fragmanlarından oluşan geniş bir koleksiyon yapılacak tadilatlarla sergilenmeyi beklemektedir.
Yalvaç Müzesi’nde Sergilenen Eserler
Yalvaç Müzesi’nde 3 bin 133 arkeolojik eser , bin 626 etnografik eser, 20 bin 738 sikke, 91 mühür, 16 el yazma eser, 60 fosil ve iskelet, 591 madalya-madalyon-nişan olmak üzere toplam 26 bin 255 eser bulunmaktadır.
(Isparta Kültür Turizm Müdürlüğü’nün 2010 yılı verilerini içermektedir.)
Yalvaç Müzesi’nde zengin bir Türk Resim Sanatı Koleksiyonu var
Yalvaç Müzesi, arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilenmesinin yanında zengin bir resim koleksiyonuna da sahip. Ünlü Türk ressamlarının tablolarından oluşan koleksiyonu Pazartesi hariç haftanın altı günü gezmek mümkün.
Yalvaç müzesi ziyaretinizde resim sergisinde bulunan Bedri Rahmi Eyüboğlu, Hikmet Onat, Feyhamen Duran ve İbrahim Çallı gibi isimlerin orijinal eserlerini hayranlıkla izleyebilirsiniz.
Söz konusu resim koleksiyonu Nisan 2009 tarihinde Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’ne gönderilmiştir.
TOKMACIK GEÇ MİYOSEN MEMELİ FAUNASI
Bölgede, Süleyman Demirel Üniversitesi Jeoloji Bölümü öğretim üyeleri tarafından yapılan çalışmalarda, Yalvaç İlçesinin 17 km. güneybatısındaki Tokmacık beldesinin 2 km. doğusunda yer alan Güztepe mevkiinde yeni bir memeli faunası tespit edilmiştir. 1994 yılında ise öğrencilerden oluşan bir ekip tarafından Güztepe mevkiinde çok zengin memeli fosilleri bulunmuştur.
Farklı memeli fosillerinin biraradalığı,mevsimsel sellenmeler sonucu, fosillerin akarsu ortam enerjisinin azaldığı durumlarda çökeldiğini yansıtır. Fosiller mercekler şeklinde depolanmıştır. Fosillerin bir kısmı (ceratotherium neumayri-gergedan kafatası gibi) in situ (orijinal yerinde) olarak,bir kısmı tek tek parçalar halinde bulunmuştur.
Fauna elemenları ; Equidae ( Atlar ),cremohipparion matthewi ( Abel ), Cremohipparion mediterraneum, Rhinoceroditae ( Gergedanlar ), Ceratotherium neumayri ( Osborn), Proboscidea ( Filler ), Bovidae ( Boynuzlular ), Gazalla sp, palaeoryx sp.
Faunanın yaşı ; Geç miyosen ( Turoliyen ), ( MN 11-MN 12 memeli zonu ) yaklaşık 7 - 8 milyon yıl öncesi.
Paleoekoloji ; Fauna elemanları Tokmacık yöresinin Geç Miyosen’de step ve açık savan elemanlarının egemen olduğu bir ortamın varlığını yansıtır.