Ayı İni Mağarası

Ayı İni Mağarası

Yalvaç Belediyesi Treaking Topluluğu yılın ikinci etkinliğini mağara gezisi olarak düzenledi. 19 Haziran Cumartesi günü, Yalvaç’ın 16 km. kuzeydoğusunda yer alan Ayıini Mağarasına giden topluluk, mağaranın turizme kazandırılabilmesi için inceleme yaptı. 

Bizans Dönemi’nde çeşitli amaçlarla kullanıldığı, içinde su sarnıçlarının ve sarkıt-dikitlerin  bulunduğu dışında fazlaca bir bilgi bulunmayan mağaraya doğru arazi aracıyla yola çıkan topluluk üyeleri yaklaşık 1,5 saatlik zorlu bir yolculuktan sonra mağaranın bulunduğu Nazilli Deresi’ne ulaştı. Derenin bulunduğu vadinin başında araçtan inen üyeler, vadi içinde ve hala akan dere yatağı boyunca güneye doğru 1,5 – 2 km yürüdükten sonra mağaraya ulaştı. Mağaranın girişi, vadinin kayalık olan doğu yamacında ve dere yatağından yaklaşık 40 metre yukarıda bulunuyor.
Oldukça dik olan yamaçtan yukarıya, muhtemelen kullanıldığı dönemde yapılmış olan küçük bir patika yolla çıkılıyor. Doğuya bakan ve yüksekliği 2,5 genişliği de 2 metre olan dar mağara girişi, ilk olarak küçük ama alçak tavanlı bir alana açılıyor. Ardından başlayan koridor, bazen tek kişi bazen de üç kişinin yan yana yürüyebileceği bir genişlikte batı yönünde ilerliyor. Bu koridor boyunca hem mağara duvarlarında hem de tavanında oluşmuş olan sarkıt ve dikitler görülmeye değer şekil ve renklerdeler.
Söz konusu ana koridor, sağlı sollu birçok kollara da ayrılıyor.  Kılavuz ipsiz, ışıksız ve kasksız girilmeyecek kadar büyük ve tehlikeli olan mağarada ayrıca Bizans Dönemi’nden kalma ve kayaların uygun bölümlerine tuğla ile örülmüş, oldukça sağlam su sarnıçlarının bugün bile işlevini yaptığı görülebiliyor. Bunun yanı sıra, yine aynı döneme ait pişmiş toprak kap parçaları da yerlere saçılmış halde.
Oldukça nemli ve kaygan zeminde, bazen oldukça dik inişlerle bazen de çıkışlarla doğrultusu değişen ana koridor boyunca  yaklaşık bir saat  ilerleyen ekip, mağaranın sonunu görmeden, kılavuz ipini takip ederek dönüşe geçti. Kılavuz ipi olmadan çıkışı bulmanın mümkün olmadığı mağara da   özellikle girişe yakın bölümlerde sarkıt ve dikitlerin tahrip edildiğini de görmek oldukça üzücü.
Çıkış tamamlandıktan sonra Mağara ağzında oturup, girişin hemen karşısında bulunan, Nazilli Deresi’nin kaynağının çağıltısında ve çevreye hakim tepenin güzel  manzarasında yemek molası veren topluluk üyelere bir yandan da, mağaranın turizme nasıl kazandırılabileceğini konuştu. Yapılan ilk değerlendirmede, Yalvaç’tan son derece bozuk toprak orman yollarından ulaşılabilmesi ve mağaranın oldukça dar koridorlardan oluşması bunun önündeki en büyük engel olarak görülüyor.

Görseller